Thursday, December 20, 2012

Thursday, December 6, 2012

Gabion Projesi


Gri su projesinden sonra karıncaların önceliğinde gabion inşaatı yapımı var. Araziden bir dere yatağı geçiyor. Kasım sonu aralık başı gibi yağmurlarla dere akmaya başlıyor, nisan mayıs aylarına kadar devam ediyor. Eğer akarsu yatağında yavaşlatılırsa, toprak bu nispeten daha durgun suyu daha fazla emebiliyormuş. Bundan yola çıkarak suyu yavaşlatması için gabion yapmaya karar verdiler. Böylece kışın yağan yağmurun yanı sıra derenin suyunu da toprakta tutabilecekler.
   Tel kafeslerin içine taş doldurup, bu kafesleri yan yana koyarak oluşturulan duvarlara gabion deniyormuş. Toplantılarda gabionun tam olarak nereye yapılacağına karar verdiler ve kepçeciyi geldiğinde gabion için bir kama yatağı açtırdılar. Kama yatağının yapılması çok önemliydi, çünkü yapının toprağa daha iyi gömülerek daha sağlam olmasını sağlayacak. Kama yatağı, genişliği yaklaşık 5 metre olan dere yatağına dik olarak açıldı. Kama yatağının ölçüleri yaklaşık 50 cm derinlikte ve 6 metre genişliğindeydi.

Karıncalar gabionu nasıl yapacaklarını konuştular. Önce sadece taşlarla yapabileceklerini düşündüler ama o kadar büyük taşları nasıl oraya getireceklerini bilmiyorlardı. Gerçi dere içi ve kenarları taş doluydu ama taş taşımak o kadar kolay bir iş değil. Sadece taşımak değil taşları yerleştirmek de kolay değil. Bir ara bir taş ustası bulmayı bile düşündüler. Ama projeyi kesinlikle kendileri yapmak istiyorlardı. Sonra bir sabah Yasemen '' Fikrim geldi!'' diyerek karıncaların yanına geldi. Gabionu belediye çöplüğünde bulunan eski araba lastiklerini taş doldurarak yapacaklardı. Karıncaların aklına yattı bu fikir.
Yasemen bir kağıda kafasındakileri çizip karıncalara göstererek anlattı. Lastikler üst üste şaşırtılarak konacaktı. Kaç sıra olabileceğini tahmin ettiler. Sonra Yasemen traktörcüyü, araba lastiklerini traktörü ile getirmesi için aradı. Jan, Ümit, Derya, Yasemen belediye çöplüğünün yolunu tuttu. Araba lastiklerini seçtiler. Aynı zamanda üç adet traktör lastiği de aldılar. Traktörcü lastikleri çöplükten Gelemer’e getirdi.

      


    Ertesi sabah karıncalar metre, kürek, çekiç, keser, kazma ile dereye gittiler.
Ölçümler üzerine son bir konuşma yapıp kenarları kazma ile biraz daha genişletmeye başladılar.

    


  

     En alt sıraya 9 tane lastiği yerleştirdiler. Su terazisi ile lastiklerin yüksekliğini birbirine göre eşit olarak hizaladılar. Sıra taşları doldurmaya geldi.












Daha önce Derya ve Ümit gabion için biraz taş toplamışlardı ayrıca dere yatağında da taşlar vardı. Jan ve Ümit önce bu taşları kullandılar.

Önce eşit şekilde dizdikleri lastiklerin içine biraz taş atıyorlar, sonra taşların arasına gelecek şekilde toprak ve biraz su döktükten sonra sıkıştırıyorlardı,ardından t ufaklı büyüklü taşları lastiğin iç kısmına yerleştiriyorlardp. Lastiğin içi sıkı sıkıya dolu olmasını istedikleri için, çekiç ve keser yardımı ile taşları lastiğin içkısmına sıkıştırıyorlardı. Her bir lastiğin içini irili ufaklı taşları kullanarak tıka basa doldurdular. Taşların ve lastiklerin aralarını toprakla doldurup sıkıştırdılar. 



Tabi tüm lastiklerinin birbirine bağlanmaları çok önemliydi. Bu yüzden ellerindeki inşaat demirlerini her bir lastiğin iki kenarına (iki lastiğin bir birine değdiği yere) lastiğin içinde kalacak şekilde çaktılar. Bir inşaat demiri hem alttaki toprağa giriyor, hem iki lastiğin içinde kalıyor, hem de bir üstteki lastiğin içine kalıyordu.



   Karıncalar taş toplarken çok terlediler ve yoruldular. Hava çok sıcaktı, ara sıra sohbet edip gülüyorlar ara sıra oturuyorlardı. Bu arada Yasemen karıncalara o güzel yemeklerinden yaparken arada sırada dereye gidip gabionun nasıl ilerlediğine bakıyor ve hep birlikte detaylar üzerine konuşmalar yapıyorlardı. Derya ise, malçlama görevini güzel bir şekilde yerine getirirken :):) arada sırada ''Dur, ben iki kare fotoğraf çekeyim…'' diyerek resim çekiyordu.


İlk sıra tamamlanmıştı. Zor bir iş olmasından dolayı yorgunlukları yüzlerinden okunuyordu. Ama işler istedikleri ve planladıkları gibi gittiği için mutlulardı. Ümit biten ilk sıranın üzerine atılan toprağı sularken, Jan bir kütükle toprağı sıkıştırdı..












Son kez su terazisini kullanarak lastiklerin terazisine bakıldı. Ardından lastiklerin iki yanına taş koyup aralarına toprak atıp sıkıştırdılar. Artık ilk seviyeyi bitirmişlerdi ve ikinci sıra için bir kahve molasını hak etmişlerdi. Derya iki kare kahvesini yapıp karıncalara ikram etti :) Kahve sonrası ikinci sırayı planladıkları gibi alttaki iki lastiği ortalayacakları şekilde koyarak yani şaşırtarak yaptılar. Yine her iki lastiğin iç tarafına demir çubukları alttaki lastiklerin içinden de geçmesini sağlayarak aynı şekilde çaktılar. Toprak, taş, su ve sıkıştırma işlemleri yaptılar.








Bu sırada Benjamin adlı biri Datça'da başka bir çiftlikte çalışırken Gelemer çiftliğini duymuş ve Fulya'yı arayıp, gelip görmek istediğini söylemişti. Çiftliğe geldiğinde karıncaların gabion yapmakta olduğunu gördü. Çok meraklı olan Benjamin, Derya'nın rehberliğinde çiftliği gezdikten sonra karıncaların yanına gelip sorular sormaya başladı. Jan bu soruları cevaplarken, Benjamin gabion yapımına yardım etmeye başlamıştı bile:):)




Bizim meraklı Orsa’mız karıncaların etrafından ayrılmıyordu. Orsa’nın yalamalarından kurtulmak
biraz güçtü.


Dili her zamanki gibi dışarda yalayacak ve kemirecek yeni karıncalar arıyordu. Beni gözüne kestirmesin diye her zaman saklanıyordum :) Benjamin Orsa’nın yeni avıydı. Gelir gelmez yalayıp ve kemirmeye başlamıştı. Hele botlarını çok sevmişti :):)
                                                                          Kemrigen ORSA











İkinci sıranın terazisine bakıldı. Her şey yolundaydı. Bu günlük iş bitmişti. Gelemer’de daha çok iş vardı yapılacak.


       Benjamin'i uğurladıktan sonra, Ümit malzemeleri toplama ve temizleme işine başladı. Tüm gün kullanılıp araziye dağılan malzemeleri toplamak ve temizlemek bir gün sonraki işlere hazırlık, herkesin aradığını bulabilmesi, aletlerin kaybolmaması, aletlerin daha uzun süre kullanılabilmesi ve bozulmaması için çok önemli. Diğer taraftan da Jan ağaçları ve sebzeleri suluyordu. Yaz sıcağında toprak ve bitkiler çok hızlı su kaybediyor.
Ardından kompost çevirme işine giriştiler. Kompostun her iki günde bir çevrilmesi gerekiyor. Böylece kompostun fazla ısısının ortalam 50-55 derecede kalması sağlanıyor ki çürüme işlemi devam etsin, hem tüm malzemenin eşit miktarda karışımı ve ısınması ve böylece dönüşümü sağlanıyor, hem de gerekli nem miktarı kontrol edilip gerekirse sulanıyor. Derya bu arada yemek için masayı hazırlıyordu.


    Benjamin Gelemer’i çok sevmiş olacak ki Fulya'ya Gelemer karıncalarından biri olmayı çok istediğini belirten mailler atıyordu. Bu arada Derya’nın gitme vakti geldi. Onu uğurlamak için şehre gittiklerinde tüm karıncalar Fulya'nın evinde toplandılar. Tüm dikkatimle konuşmaları dinliyordum. Çok mutlu görünüyorlardı. Onların bu mutluluğu yeni umutlar gösteriyordu bana. Derya, Jan ve Ümit olumlu düşünüyorlardı Benjamin hakkında ve gelmesini istediler. Çok iyi anlaşacaklarına eminlerdi.

  Yasemen ve Fulya da karıncaların olumlu yorumlarından sonra Benjamin'in gelmesini onayladılar. Ertesi gün Benjamin geldi ve Yasemen’le konuşup araziyi dolaştı. Sonra Jan ve Ümit’in yanına gabion için yardıma geldi. Çok heyecanlıydı Benjamin ilk defa gabion yapacaktı. 
     İlk iki sıra kama yatağının altını doldurmuştu ve dere yatağının zemini ile aynı seviyede olmuştu. Önceden konuştukları gibi üçüncü sırayı 3 büyük traktör tekerleğinden yaptılar. Tekerlerin içine daha çok demir çubuk çaktılar, daha büyük taşlar doldurdular. Aralara toprak, tekrar taş, su ve toprak derken bu üç traktör lastiğini de doldurdular.
   Hizalamaları kontrol ettiler. Tarkatör lastiklerinin bir kısmı dere yatağına açılan kama yatağının içine gelecek şekilde koydular. 

    Attıkları toprağı suyla ıslattıktan sonra sıkıştırıyorlardı. O kadar eğlenceliydi ki bir ara aralarından geçip bende zıpladım. Benjamin o büyük botları ile zıp zıp zıplıyor, Ümit elindeki kütük ile toprağı sıkıştırırken pis pis gülüyordu.

   Artık üçüncü sıra da tamamdı. Benjamin'nin karıncalara katılması ile işler daha hızlı ilerliyordu.
Öğle yemeğinden önce araba lastiklerini büyük lastiklerin üzerine koydular..
   Lastikleri çok dikkatli dizdiler ve aynı işlemleri uyguladılar ama demir çubukları daha dikkatli çaktılar ve traktör lastiklerine iyice geçmesini sağladılar.


















                              Dere yatağı taş dolu, sanırım karıncalar bu yönden çok şanslı :):):)
  








Beşinci sıranın savak seviyesi olmasına karar vermişlerdi. Savak noktasından sonra iki yana üçer lastik ve üzerlerine ikişer tane lastik koydular.






        Bunların içlerini doldurduktan sonra sıra bu lastikten duvarın iki yanına taş yığarak desteklemeye geldi. Önce büyük, kocaman kayaları, ardından orta boy taşları ve sonra daha ufaklarını toplayıp ördükleri bu lastikten duvarın iki yanına sırayla yığdılar. Bu büyük kayaları taşırken hem yoruldular hem eğlendiler. Kayalar çok ağırdı ama artık gabion tamamlanmıştı!!


     İşte böylece karıncalar bir projeyi daha bitirdi. Büyük bir işi bitirdiklerine çok sevindiler. Kolektif üyeleri de gabionu beğendiler. Karıncaları bu çalışmaları için tebrik ettiler. Şimdi yağmurlarla derenin akmaya başlayıp, yaptıkları gabionun nasıl sonuçlar vereceğini bekliyorlar.

Sizlere Gelemer’deki tüm karıncalara adına sevgilerimi gönderiyorum. En kısa zamanda karıncaların yeni hikayelerini anlatacağım...

Belki bu karıncaların yaptığı ilk gabion projesiydi ama son değil :):):)  
                                                                                                               Ümit YÜKSEL