Arazide kırk altı tane ilgi bekleyen fidan var, zeytin, turunçgil, nar, badem ve muz. Gide gele yirmi sekiz fidan malçlanmış bile. Peki bu iş bizde nasıl yürüyor..
Bademliğin biçilen otları biraz uzak da olsa tam istediğim gibi, altı metrelik halatı ikiye katlayıp yere seriyorum ve taşıyabileceğim kadar kuru otu üzerine yığıyorum.
halatın iki ucunu kat yerinden geçirip gerince sırtıma alıp iki elimle gerili ipleri tutacağım bir denk hazırlamış oluyorum. Böyle bir denk iki fidana yetiyor.
Etrafını çapalayarak açacağım fidanı önce suluyorum, yoksa bu sıcakta kurumuş, sıkışmış toprak ve onu iyice tutan ayrık kökleri çok zorluyor.
Çukurlar kazıldı. ideal olan, ağacın dalları genişliğinde, gövdenin dibini çok eşelemeden açılan bir çember.
Uçmasın diye ıslattığım gazeteleri membran olarak kullandım. Bir muz ve bir nar fidanında taş da kullanmıştık.
otları serdikçe kuş yuvası gibi görünüyor.
Yüksekliği otuz santimetreden yüksek gibi duruyor, gazeteleri de tamamen örttü.
Gazeteyi ve otu gövdeden uzaklaştırıp mantar ve çürümeye engel olmaya, fidanı boğmamaya çalışıyorum.
ot örtüsünü sulamak hem nem tutmaya hem rüzgar direncine yararlı.
Son durum ve genel görüntü
No comments:
Post a Comment